Kuala Lumpur'a bir bakış

Malezya-Petronas-Kuleleri

Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’dayız…Rengarenk bir başkent karşılıyor bizi. Bir yanda tarih bir yanda modern binalar, mağara tapınakları, tropik meyveler ve hayran bırakan etnik zenginlik… Bu tropik cennet, size farklı bir kültür, mutfak ve hafızanızdan hiç silinmeyecek bir deneyim sunuyor.

Malezya…Çok canlı ve renkli bir ülke. Egzotik Asya kültürünü keşfetmek içi birebir. Sıra dışı plajlar, yağmur ormanları, modern şehirler, ünlü alışveriş merkezleri, tapınaklar, binlerce yıl önceye giden tarihi miras, zengin etnik kültürler ve daha nicesi…

Bu Güneydoğu Asya ülkesine, başkent Kuala Lumpur’tan adım atıyorum. 11 saate yakın direkt uçuşla şehirdeyiz. Saatin Türkiye’ye göre ileri olması nedeniyle yaşamadığımız bir günü geride bırakmanın zorluğu…. Havalimanı nasıl bir şehre geldiğimizin ipuçlarını vermeye yetiyor. Kuala Lumpur, bölgenin en ünlü şehirlerinden biri. Şehri hiç bilmeyenler bile buradaki ünlü Petronas İkiz Kuleleri mutlaka duymuştur. Kuala Lumpur, coğrafi olarak yarım adanın batı sahiline konuşlanmış. Tepelerle çepeçevre sarılmış bir vadide genişliyor….

Rengarenk bir başkent karşılıyor bizi. Bir yandan yüksek binaları ve büyüklükte birbiriyle yarışan alışveriş merkezleriyle batılı büyük iş merkezlerini hatırlatıyor. Diğer yandan ise ormanlar, tropik adalar ve parkların merkezi. Her yerde yeşilin yoğunluğunu görmek sevindirici. Her gördüğüm yeşillikte İstanbul’un geldiği duruma üzülmeden edemiyorum.

TROPİK İKLİME HAZIR OLUN

Trafiğin sağdan akması şaşırtıcı geliyor, ilk başta. Ama insanın alışamadığı ne vardır ki… Tropik iklim biraz zorluyor ilk etapta. Daha önce nemli ve tropik bir iklime seyahat etmemiştim. Ülkenin havasına alışmakta güçlük çekiyorum. Bolca terleme de çabası…. Rehberin uyarısını dikkate alarak bu durumla bol su ve sıvı tüketerek mücadele ediyorum. Ülkede Ekim-Mart ayları arasında kuzeydoğuda muson yağmurları görülüyor. Haziran ve Temmuz ayları nispeten kuru ve sıcaklık ortalamaları 31-33 arasında. Ülkeye gitmek için en ideal dönem yağışın ve nemin olmadığı Ocak-Şubat olarak öneriliyor.

Şehirde ulaşım nispeten rahat ve taksileri kullanmak güvenli. Şehir turumuza Dataran Merdeka yani Özgürlük Meydanı’ndan başlıyoruz. 1884 yılında şehrin ortasında yapılmış. İngiliz sömürgesi döneminde burada kriket oynanırmış. O dönemden kalan İngiliz mimarisinin eserlerini görebiliyoruz. Bu meydanın Malezya tarihinde de büyük önemi var. Ülkenin bağımsızlığı 1957’de, bu meydanda ilan edilmiş.

Meydanda bulunan 100 metrelik bayrak direği dünyadaki en büyük bayrak direkleri arasında. Malezyalılar gururlu ve bayraklarına en düşkün milletlerden biri. Her yerde bayrakları görebilmeniz mümkün. Meydan şehrin ortamında yemyeşil bir alan olarak da kendini gösteriyor. Çevresinde gıda ve eğlence kompleksleri de var. Gezinin ardından bir kahve molası vererek dinleniyoruz.

Rehberimizin verdiği bilgiye göre, şehirde tarihi merkezin kuzey ve doğu bölümlerine ‘Altın Üçgen’ deniyor. Bu bölge, finans, alışveriş ve eğlence merkezi. Bu bölgenin üçte birini içine alan Bukit Bintang kısmı ise alışveriş ve gece hayatının zirve yaptığı bölüm. Şehrin en turistik ve renkli alanlarından. Geceleri her bütçeye uygun mekanıyla tüm turistlerin uğrak yeri oluyor….

EN YÜKSEK İKİZ BİNALAR

Kuala Lumpur’un en yüksek iki binası da burada. Modern görünümü, geniş caddeleriyle adeta şehrin kalbi durumunda. Ülkeyi ziyaret edenlerin en merak ettiği ikiz kuleler yani Petronas Kuleleri. 88 katlı, 451 metre yüksekliğindeki kuleleri de sonunda görüyoruz. Dünyanın en yüksek ikiz kulelerinin ihtişamı karşısında bir süre sessiz kalıyorum…  Parıltılı kuleler özellikle gece daha bir ışıl ışıl. Kulenin ulusal petrol şirketi Petronas tarafından inşa edildiğini öğreniyoruz. 1992’de başlayan yapımı 1998 yılında bitmiş. Mimarisi ve yapımında kullanılan teknoloji hakkında çok şey öğreniyoruz. Tonlarca paslanmaz çelik ve cam panelle ışıl ışıl karşımızda dikiliyor. Bakarken başımı döndürüyor adeta. Kulelerin gözlem katından şehri olabildiğince ayağınızın altına sermeniz mümkün. En üst kattaki lokantada da yemek eşliğinde bu keyfi yaşayabilirsiniz…

Ülkede yerel halk Malaylar yanında yoğun bir Çin ve Hint nüfusu da var. Sokaklarda her yerde bunu hissedebiliyorsunuz. Çin kültürünü yaşamak üzere de yolumuzu Chinatown’a çeviriyoruz. Yemek kokuları, sıra sıra satıcılar, gürültü ve insan kalabalığı. Birden farklı bir ortama geçişin kısa bir şokunu yaşıyorum. Bu ortam daha çok hoşuma gitti desem yanlış olmaz. İlk ilgimi ilginç tropik meyveler çekiyor. Onun haricinde her yerde görülebilecek Çin malı onlarca hediyelik eşya. Buradaki Central Market’te ise daha otantik şeyler var. Asya’ya özgü hediyelik eşyalar, kıyafetler, müzik aletleri,… Biz de kalabalığa karışarak canhıraş pazarlıkla hediyelerimizi almayı başarıyoruz.

MAĞARA TAPINAKLARI

Şehre gelenlerin mutlaka görmeden gitmedikleri bir bölge de Putra Jaya. Başkente yakın bir yerde kurulmuş. Ülkenin yönetim ve turizm merkezi. Parlamento binası ve çevresi, Putra Camii, Dar’ül Ehsan Sarayı, Gemilang köprüleriyle şehre gelenleri çekiyor…

Ülkede geçirdiğimiz süre içinde onlarca alternatif arasında ziyaret ettiğimiz diğer bir nokta ise Batu Caves. Şehrin kuzeyinde yer alıyor. Hindular için kutsal bir yer ola Batu mağarası, önemli bir mağara tapınağı. Mağaradaki kalker taşlarının tarihi milyonlarca yıl eskiye gidiyor. Mağaraya ulaşmak için ise tabana kuvvet diyoruz. 272 basamağı tırmanıyoruz. Ara ara dinlenme molaları vermek zorunda kalırken geldiğimiz yöne aşağıya bakmak paha biçilemez bir zevk. Adını Batu Nehri’nden alıyor. Her yıl belli dönemlerde Hindular buraya ibadet ve festival için gelirmiş. Zaten mağaranın içinde ibadet eden Hinduları görüyoruz. Mağaranın girişindeki heykel de ihtişamlı. Hinduizm’deki tanrılardan birini temsil ediyor. Her yerde gördüğümüz sevimli maymunlar da neşe kaynağımız oluyor. Elimizdeki yiyecekleri almak için saldırmaları ise biraz tedirginlik verici. Ama genelde insanlara alışıklar…

Çok farklı deneyimler yaşadığım ülkede geçirdiğim dört günün ardından bir dahaki sefere başka bölgelerini görmek dileğiyle geri dönüşe hazırlanıyorum.

***************

MALAY MUTFAĞI ÇOK ZENGİN

Ülkeyi meydana getiren Malay, Çin ve Hint kültürünün etkisini mutfağında da görüyoruz. Malay mutfağı bir hayli zengin ve baharatlar bol kullanılıyor. Malay yemekleri pirinç ve erişte ağırlıklı. En yaygın Malay yemeği satay. Mangalda tavuk, sığır ve koyun şiş. Salatalık dilimleri, palmiye yaprağına sarılmış pirinç eşliğinde, baharatlı bir sosla servis edilir. En sevilen yemeklerden biri de Nasi Lemak, ançüez, mürekkep balığı, yumurta gibi karışımlarla pişirilen pirinç yemeği.

Tatlı, baharatlı fıstık sosu gezdirilmiş soya fasulyesi yemeği tabu bakar ve daha niceleri. Deniz ürünü sevenlere de çok zengin seçenek sunuyor. Her eyaletin kendine özgü yemeği var. Meyve yönünden de zengin. 40 çeşit muz yetişiyor. Envai çeşit tropik meyvesi var. Genelde biz Türklere değişik gelebiliyor. Avrupa tarzında yemek yapan restoran çeşidi de bol. Karar size kalmış….

 

MALEZYA

Bölge: Güneydoğu Asya

Nüfusu: 29 milyon

Başkenti: Kuala Lumpur

Para birimi: Ringgit

İklim: Ilık ve nemli tropikal

Etnik yapı: Yüzde 49 Malay, yüzde 35 Çinli,  yüzde 10 Hintli

Ekonomi: Ağırlıklı imalat sanayine dayanır. Turizm, petrol, palmiye yağı, doğal kauçuk ve ahşap başlıca doğal kaynaklar.

 

 

 

Bunlar da ilgini çekebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir